Tır Kazaları Gündemde: Ağır Vasıtaların Girmemesi Gereken “Şehir İçinde” Neden Bu Kadar Çok Feci Kaza Yaşanıyor?
Tır ve kamyon gibi ağır vasıta araçların şehir içine girmesi genellikle bir dizi önemli nedenle yasak. Bu araçların şehir içinde seyretmesinin yol açacağı sorunlar çoğu zaman trafik sıkışıklığı ile de ilgili olmuyor ve can kayıplarına yol açabiliyor.
Türkiye’de ağır vasıta araçların seyrine getirilen yasaklar neler, ne kadar denetleniyor ve para cezaları yeterince caydırıcı mı? Sonuç sizi şaşırtmayabilir.
Zararların önüne geçebilmek için ağır vasıtaların yol yasak saatleri var.
Ağır vasıtaların şehir içine giriş ve çıkış saatleri öncelikle şehre göre değişirken şehirdeki trafik yoğunluğu da saatleri etkiliyor. Kara Yolu Yük Taşımacılığı Yönergesi’nde belirtilenlere göre verilen saatler kapsamında ağır vasıtalar trafiğe çıkabiliyor.
İstanbul ve Ankara gibi birçok büyükşehirde, tırların şehir içine giriş saatleri 06.00-10.00 ve 16.00-22.00 saatleri arasında yasak. Bu yasak tabii ki resmî plakalı araçlar için geçerli değilken aracın taşıdığı yükün cinsine ve tonajına göre de değişiyor.
Kimyasal ve tehlikeli madde taşıyan araçlar için ise daha katı kurallar var. Bu araçlar sadece 02.00-06.00 saatler arasında şehir içine girebiliyor. Ayrıca Avrupa ve Anadolu yakası arasındaki geçişi ise sadece Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden yapabiliyorlar.
Ağır vasıtaların şehir içinde manevra kabiliyetlerinin sınırlı olması, kazalara ve yaralanmalara yol açma riskini artırıyor.
Şehir içinde dar bir yolda tırın devrilmesi sonucu İstanbul’da maalesef ki 4 kişi hayatını kaybetti. Her ne kadar vatandaşlar, tırın yükünü azaltmak için içerisindeki malzemeleri boşaltmaya çalışsa da aracın içerisinde sıkışan kişiler için bunun bir faydası olmadı. Üstelik kaza, 18.45 sularında yaşandı yani tırların giriş saatlerinin yasak olduğu saat diliminde.
Ankara’da beton mikserinin 7 aracı birden biçmesinde neyse ki can kaybı yaşanmadı ancak ağır hasara yol açtığı kesin. Ayrıca kazanın yaşandığı saate baktığımızda 17.44 olduğunu görüyoruz. Bu saat de ağır vasıta aracın şehir içinde olmaması gereken bir saat.
()
Maalesef bir diğer kaza haberi ise İzmir’den geldi. Karşıyaka’da yolun karşısında geçmek isterken tırın altında kalan kâğıt toplayıcısı, hayatını kaybetti. Bu olayda da tırın giriş saati, yasaklar sınırları dahilindeydi. 15.30’da tırın, şehir içinde olmaması gerekiyordu.
Yurt dışında yasaklar hangi saat aralıklarında geçerli?
Ülkemizin genelinde bakıldığında gündüz de aslında bu araç türlerinin girişine izin veriliyor. Yani tır ve kamyonlar, 11.00 ila 15.59 arasında şehir içine girebiliyorlar. Ancak yurt dışında gündüz saatlerinde ağır vasıtaların dolaşması söz konusu değil.
Almanya, Fransa, Macaristan, Avusturya’da 00.00-22.00 saat aralıkları yasaklı. İsviçre’de ise bu yasaklar 00.00-05.00 arası için geçerli.
Yok mu bu işin bir yaptırımı?
Karşımıza çıkan para cezaları çok da caydırıcı türden değil. Yönetmelikte belirtilen nitelik veya ölçülere aykırı plaka takmanın cezası 1.985,25 TL olarak karşımıza çıkarken 49/3 maddesi gereğince “Ticari amaçla yük ve yolcu taşıyan motorlu taşıt sürücülerinin; taşıt kullanma sürelerine aykırı olarak taşıt kullanması ve bunlara taşıt kullandırılması”nın cezası sürücüye sadece 690 TL. Üstüne bir de %25 indirim hakları var ve fiyat 517,50 TL’ye iniyor.
Araç sahibine verilen ceza 1.506 TL (%25 indirimli 1.129,50 TL), işleten veya teşebbüs sahibine ise 3.135 TL (%25 indirimli 2.351,25 TL) ceza uygulanıyor.
Denetimler sıklaştırılmalı.
Aslında ağır vasıta araçların şehir içine girmemesi için çok fazla denetim yolu var ancak bunların uygulanabilirliği noktasında görüyoruz ki bazı aksamalar mevcut. (Yine)
Şehir girişlerinde ve belirli kontrol noktalarında trafik polisleri tarafından aslında ağır vasıta araçların şehre girişleri etkin şekilde kontrol edilmeli. Araçların taşıma kapasiteleri, izin belgeleri ve rotaları incelenmeli.
Hadi diyelim araçlar bu noktadan bir şekilde geçtiler, görev değişikliğine denk geldi ve atlandı. Trafik polislerinin devriye gezerek kurallara uymayan araçlara hızlıca işlem yapması gerekiyor.
Bunu da geçtik diyelim, karşımıza kamera sistemleri geliyor. Şehir genelinde kurulu trafik ve güvenlik kameraları araçların hareketlerini sürekli takip ediyor. Otomatik olarak tespit de edilmesi lazım ama bu noktada da aklımıza hemen birçok kameranın süs olarak kullanıldığı geliyor.
Bazı yollar üzerine kurulan yükseklik ve ağırlık sınırlayıcılar fiziksel olarak araçların girişlerini engelleyebilir ama sürücülerimiz yan yolları keşfetmiş de olabilir. Bunun üzerine bir de yönlendirme levhalarını eklememize gerek yok sanırım. (Kurallara uyulan bir dünya hayal ediyoruz da…)
Ağır vasıta araçların şehir içine girme yasağının tam olarak amacı ne?
Yasakların başlıca amacı trafik akışını düzenlemek, yol güvenliğini arttırmak ve çevresel etkileri minimize etmek. Büyük kamyonlar ve tırlar gibi benzeri taşıma araçlarını kapsayan ağır vasıtaların, büyük boyutları ve yavaş hareket edebilmesi nedeniyle özellikle dar sokaklarda yoğun trafik saatleri hepten çekilmez hâle geliyor.
Ayrıca ağır vasıtaların dönüş yapması ve park etmesi daha zor olduğundan trafik akışı daha da kesintiye uğruyor. Güvenlik önlemlerinin yanı sıra sıkışıkla meydana gelen aksaklıklar şehir içerisindeki yaşam kalitesini de düşürüyor.
Bir diğer önemli faktör ise yol güvenliği ve altyapıya verilen zarar. Ağır vasıtaların ağırlığı, yollar üzerinde daha fazla baskı oluşturarak yüzeyin aşınmasına ve çukurların oluşmasına neden olabiliyor.
Bunların yanı sıra çevresel etkiler de göz ardı edilemez. Ağır vasıtalar genellikle daha fazla karbon emisyonu üretir ve ciddi oranda hava kirliliğine neden olur. Bu da hava kalitesini düşürdüğü gibi şehir sakinlerinin sağlığını olumsuz etkiler. Gürültü kirliliği de cabası tabii.
Umuyoruz ki denetimi sıklaştırılması gerekenler arasındaki bu konu da daha fazla can ve mal kaybına neden olmaz. Bu aşamada sürücülere de büyük iş düşüyor. Trafik kontrollerinden geçtiğini düşünerek sevinmek, başka felaketleri beraberinde getirebiliyor.
İncelemek isteyebileceğiniz diğer içeriklerimiz: